Katar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın siparişi üzerine ADİK tarafından inşa edilecek 2 adet askeri eğitim gemisinin ilki olan QTS 91 AL DOHA düzenlenen törenle denize indirildi.
Askeri eğitim gemisi AL DOHA’nın suya iniş törenine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Katar Savunma Bakanı Khalid Mohamed Al Attiyah, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Türk ve Katarlı askeri yetkililer ile sektör temsilcileri katıldı.
Törende konuşan ADİK Tersanesi İcra Kurulu Başkanı Süalp Ürkmez, tersanelerinin 16 yıldır sadece askeri projelere imza attığını ve önemli bir tecrübeye sahip olduğunu ifade etti. Savunma sanayii projelerinde hem özgün dizayn hem de proje sürelerinin kısa olmasıyla dikkat çeken ADİK Tersanesi’nin gelecek projelerine de değinen Ürkmez şöyle konuştu:
Sayın Bakanım, His Excellency Attiyah, bugün burada Silahlı Eğitim Gemisi töreninde bulunuyoruz ama yeri geldiği için belirtmekte fayda var, size teşekkür ediyorum, çünkü aynı zamanda Barzan Holdings olarak bize bu Amfibi Çıkartma Gemilerinden de sipariş verdiniz. Ve önemli bir karar vererek Qatar Deniz Kuvvetleri Amfibi Çıkarma filosu kurmak için ilk adımı atmış oldunuz. Sipariş etmiş olduğunuz LCT ve 2 adet LCM ve 1 adet LCVP nin imalatı bu ay başlıyor ve bu 4 gemiyi de size sadece 24 ayda teslim edeceğiz.
Kabiliyetlerimiz ve dizaynlarımız arasında çıkarma gemileri dışında Hızlı Hücumbotlar, Karakol Botları, Güdümlü Mermili Hücumbot, 74 metre ve 90 metre OPV ler ile Firkateyn dizaynı da dâhildir. Bu projelerimizle yurtdışında bir çok ülke ile sözleşme imzalama aşamalarına geldik. Ortaklarımız Sedef ve Sefine Tersaneleri ile kurduğumuz TAİS Shipyards bugün uluslararası pazarlarda Türkiye’yi en üst seviyede temsil ediyor.
Askeri projelerin bütçesi 12 milyar dolara ulaşacak
Törende konuşan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, savunma sanayi projelerinin orta ve uzun vadede 12 milyar dolara ulaşacağını söyledi. Savunma sanayinin güvenlik güçlerinin ihtiyaçları doğrultusunda pek çok projeye imza attığını belirten Demir, ”
Türk savunma sanayii olarak, güvenlik güçlerimizin ihtiyaçları doğrultusunda son yıllarda birçok projeyi hayata geçirdik. Bu projeler çerçevesinde ayrıca 300’ü aşkın platformu çeşitli yıllarda ihraç etmiş bulunuyoruz. Muharip güçlerden destek unsurlarına, arama ve kurtarmadan düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadeleye, karakol ve devriyeden maden kaynakları aramaya kadar geniş bir yelpazede, sadece askeri değil, sivil alanda projelerimizi gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemlerde İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının kullanılabileceği, kara hava deniz unsurlarının müşterek görev icra edeceği, denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının ileri teknolojiye sahip yerli ve milli silah sistemleri ve sensörlerinin geliştirilmesini ve bunların ihracatının sağlanacağını umuyoruz.
Askeri gemi inşaat sektöründe mevcutta devam eden projeler ile orta ve uzun vadeli gerçekleştirmeyi planladığımız projelerin bütçesi 12 milyar dolara ulaşacak. Artık dost ve kardeş ülkelere de bu kabiliyetleri sunmak ve onların gücüne güç katacak platformları kara deniz ve havada onların hizmetine sunmak bizim için büyük bir şeref ve mutluluk olacaktır. Bugün dost ve kardeş ülke Katar Deniz Kuvvetleri için inşası süren iki silahlı eğitim gemisinin ilkinin denize inişini gerçekleştiriyoruz. Tersanemiz yine Katar donanması için diğer platformların inşasına devam ediyor” dedi.
Dünyada ilk 100’de 7 firmamızın bulunması potansiyelimizi gösteriyor
Törende bir konuşma yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin köklü tarihi dostluk ve kardeşlik bağları bulunan Katar ile ilişkilerinin mükemmel ve örnek bir seviyede bulunduğunu belirterek, her iki ülkenin bölgesel konularda yakın bir iş birliği içerisinde, tek yürek ve tek yumruk olarak hareket ettiğini vurguladı. Akar, bölgede barış, huzur ve istikrarın sağlanmasında önemli roller üstlenecek güçlü bir Katar ordusunun varlığını samimiyetle arzuladıklarını ifade ederken, “Silahlı eğitim gemilerinin inşası da bu amaçla atılmış son derece önemli bir adımdır” dedi.
Savunma sanayinde Türkiye’nin önemli projelere imza attığını ve kabiliyetlerini her geçen gün artırdığını ifade eden Bakan Akar, ” Dünyanın ilk 100 savunma sanayi firması içerisinde bu yıl 7 firmamızın yer alması sahip olduğumuz potansiyeli en açık şekilde göstermektedir. Ancak biz bununla yetinmiyoruz. Çok daha fazla firmamızın dünya pazarında yer alabilmesi için, kaynaklarımızın etkin yerinde ve doğru kullanılması için çaba gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Akar ayrıca, “Coğrafyamız bir bütün halinde zor bir dönemden geçiyor. Ülkemizin etrafının kriz alanlarıyla çevrili olduğunu, tarih ve medeniyetimizin de omuzlarımıza yüklediğimiz sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunun farkındayız. Dünyanın herkese yetecek kaynaklarının adaletli şekilde dağıtıma ihtiyacı vardır. İşte bu anlayışla insani değerleri, evrensel ahlak ilkelerini, ve uluslararası hukuku egemen kılmanın gayreti içerisinde olduk. Bugüne kadar bölgemizde ve gönül coğrafyamızda yaşayan masum ve mazlumların uğradıkları haksızlığa, akan kan ve gözyaşlarına kayıtsız kalmadıysak işte bunun içindir. Bugün geldiğimiz noktada tüm dünya esasen Türkiye’nin savunduğu değerleri göz ardı etmenin sonuçlarını yaşıyor” diye konuştu.
“ERMENİSTAN, İŞGAL ETTİĞİ AZERBAYCAN TOPRAKLARINDAN DERHAL ÇEKİLMELİDİR”
Ermenistan’ın Karadağ’ı işgali hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Akar, “Ermenistan’ın 30 yıldır süren zulmü, işgali ve halen devam eden canilikleri karşısında ne zaman seslerini yükseltecekler. 30 yıldır Azerbaycan’ın öz topraklarının yüzde 20’sinin işgal edilmesine ses çıkarmayanların, ateşkes çağrısı yapmak yerine işgalci Ermenistan’ın Karadağ’ı terk etmesini sağlamaları doğru ve daha hakkaniyetli olacaktır. Hocalı’da barbarlıkla çocuk kadın yaşlı demeden binlerce masum insanın katledilmesine milyonlarca insanın evinden yurdundan edilmesine göz yumanların Ermenistan’ı şımartmaktan vaz geçmeleri yerinde olacaktır. Azerbaycan’ın tüm diplomatik çabalarına rağmen, Ermenilerin Karabağ’ı işgali ve gerçekleştirdikleri sivil katliamlar karşısında sus pus olanların bugün sergiledikleri tavır ise maalesef tam bir ikiyüzlülüktür. Bilinmelidir ki işgalci Ermenistan’ın Tovuz’un ardından sivil yerleşimlere saldırma cüretkârlığı ve küstahlığı bardağı taşıran son damla olmuştur. Ermenistan, son saldırısıyla masum siviller ve çocuklar da dâhil olmak üzere can kardeşlerimizi şehit etmiştir. Halen masum sivillerin bulunduğu bölgelere ateş açmaktadır. Gence kentinde masum sivil halka karşı roket ve yasaklanmış mühimmatla yaptığı saldırı da Ermenistan’ın caniliğini, barbarlığını ve gerçek yüzünü en açık şekilde göstermektedir. Ermenistan savaş suçu işlemektedir. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir. Bu saldırganlık karşısında Azerbaycan, artık öz topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmak, işgal altındaki halkının hak ve hürriyetini geri almak için harekete geçmiştir. Azerbaycan silahlı kuvvetleri kendi başına zaferi elde edebilecek işgal altındaki öz topraklarını kurtaracak azim ve kararlılığa sahiptir. Azerbaycan ordusunun her bir neferi de birer Mübariz İbrahimov olarak, ondan aldığı ilhamla onun gibi cesur ve kahramandır. Ermenistan yalan ve iftiraları bırakıp, terör örgütleriyle kendisi işbirliği yapmayı kesmeli, bu teröristleri, paralı askerleri göndermeli, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından da derhal çekilmelidir. Bir 30 yıl daha oyalanmaya tahammülümüz yoktur. Azerbaycan’ın derdi bizim derdimiz, sevinci bizim sevincimizdir. Türkiye olarak iki devlet tek millet anlayışıyla bugüne kadar kederde ve kıvançta can kardeşlerimizin yanında olduk, bundan sonra da Azerbaycan’ın haklı davasında, kendi öz topraklarını geri kazanma mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.