SEDAT TEREKLİ
Olanca hızıyla koştu ve iskelenin tam ucuna geldiğinde kendini havaya fırlattı. Dizlerini göğsüne çekti, kollarını bacaklarının önünde kenetledi ve o hâlde taklalar atarak havada fırıldak gibi dönmeye başladı.
Döndü, döndü, döndü…
Etrafına beyaz köpükler sıçratarak suya indiğinde kendini her zaman olduğu gibi çok mutlu hissediyordu. Suyun içinde dibe inerken etrafını saran serinliği her zaman çok sevmişti. Ve tabii ağır ağır yüzeye çıkarken gördüğü hava kabarcıklarını da.
O gün kim bilir kaçıncı atlayışıydı suya? Tıpkı bir önceki gün olduğu gibi saymamıştı. Elbette bir sonraki gün de saymayacağı gibi. Sadece atlamak değildi Nedim’in hoşuna giden. Asıl, denizin içini seviyordu. Orada başka bir dünya vardı sanki. Sesler uzaklardan geliyor gibiydi, gördükleri bir hayal dünyasındaymış gibi pusluydu.
Yıllar, Nedim Ömeroğlu’nun içindeki deniz sevgisini hiçbir zaman eksiltmedi, hatta daha da derinleştirdi. Çocukluğundan yıllar sonra Beykoz Çubuklu’da aldığı dalgıçlık eğitimi ve askerliğini dalgıç olarak yapması onun için bu tutkunun bambaşka bir boyut kazanması anlamına geliyordu. Nedim Ömeroğlu, askerliğinin ardından denizcilik sektöründe faaliyet gösteren bazı dalgıçlık firmalarında çalıştı ve nihayetinde 2003 yılında kendi şirketini kurdu. Reis Dalgıçlık’ın temelleri de işte bu şekilde atılmış oldu.
Ama kendi firmasını kurması dalgıçlıktan kopacağı anlamına gelmiyordu. Yıllarca denizden kopamadı, 2012 yılına kadar bilfiil dalgıçlık yaptı Nedim Ömeroğlu. Bunun ardındansa şirket yönetimi ile ilgili çalışmalarına ağırlık verdi.
Ömeroğlu, keyifle yaptığı hobisini iş haline getirme şansını yakalayan ender kişilerden biri olmanın mutluluğuna erişti sonunda. Liman inşaatlarında, su altı boru ve kablo hatlarında, su altında gerçekleştirilen kaynak ve kesim işlerinde, gemi kurtarma çalışmalarında yer aldı ve çok sevdiği denizi hayatın her alanında doyasıya yaşadı. Birçoklarının yerüstünde yaptığı işleri, kendine kurduğu sualtı dünyasında yaptı kısaca. Ama mavi derinliklere dalmanın ve tarifi olmayan o dünyanın keyfini yaşayan birçok insanın aksine ağır işlerde de çalıştı. Kimi zaman da cebine koyduğu anılarla çıktı su yüzüne.
Her zaman masmavi sular olmadı çevresinde. Bazen, derinliklere daldığı yetmiyormuş gibi sualtına döşenmiş boruların içine dalması da gerekti. 41 metrede, onlarca metre uzunluğundaki boruların içine heyecan ve biraz da panikle girdi acemilik dönemlerinde. O karanlık cendereden kaçmak istedi ama kaçmadı. Hem sualtında hem devasa boruların içinde bir korku filminin içindeymişçesine yüzdü. Sadece deniz keyfiyle açıklanamaz bu meslek elbette. Bir nevi ağır işçilik denizcilik sektöründe dalgıçlık. Tonlarca ağırlıktaki blokların altında kalma tehlikesi de geçirdi, suyun altında terlemenin ne demek olduğunu da öğrendi Nedim Ömeroğlu.
Ama bütün zorluklara rağmen anlatılamayacak, yalnızca yaşanınca anlaşılabilecek duygular kattı ona deniz. Tarifsiz ve sonsuz özgürlük hissini tattı sualtı dünyasında. Bugünlerde iş için dalış yapmasa da, sahip olduğu Reis Dalgıçlık firmasındaki yirmi personeliyle sektöre hizmet vermeye devam ediyor Nedim Ömeroğlu. Üstelik Türkiye’nin en önemli projelerinde yer almanın mutluluğunu yaşıyor. Çanakkale 18 Mart Köprüsü’nden Petrol Ofisi’nin Türkiye genelindeki boru hatlarına, ASELSAN projelerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verdiği hizmetlere, Tuzla’daki tersanelere kadar birçok proje ve şirketin sualtındaki çözüm ortağı olmanın yanı sıra dünyada sismik çalışmalar devi olan Fugro firmasına Türkiye’deki sismik çalışmalarda kullanılan vasıtaları da temin ediyor. Firma ayrıca iş teknesi, supply vessel ve work boat inşası da gerçekleştirip yurt dışına satış yapıyor.
Kısacası, Reis Dalgıçlık her geçen gün büyüyerek yoluna devam ediyor.