İşletme hakkı verilen limanlarda yatırım ihtiyaçlarının doğması ve sözleşme sürelerinin az kalmış olması yatırımları durduruyor. Siyasetin gündemine giren liman işletme sürelerinin uzatılması konusunda ise görüş ayrılıkları var. Özelleştirme kapsamında işletme izni verilen limanların kullanım sürelerinin ihalesiz uzatılmasına muhalefet partileri eleştiride bulunurken iktidar tarafı ise özel sektörün önünü görmek istediğini söylüyor.
Daha önceden işletme hakkı verilen limanların 30, 36 ve 39 olan sözleşme sürelerinin 49 yıllığına uzatılmasını öngören düzenleme muhalefet partilerinin eleştirisine neden olurken düzenleme talebinin sözleşme süresi kısaldığı için yatırım yapamayan liman işletmelerinden geldiği belirtildi.
Ağırlıklı olarak enerji ile ilgili düzenlemeler içeren torba teklifte yer alan 49 yıldan kısa süreliğine özelleştirilen limanların işletme sürelerinin ihalesiz uzatılmasını öngören düzenleme, görüşüldüğü Meclis Sanayi Komisyonu’nda tartışma yarattı.
İhalesiz süre uzatılmaz
Yasa teklifinin komisyon görüşmelerinde CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, “Antalya Limanı 2028’e kadar Katarlılara verilmiş, şimdi tekrar 19 yıl uzatılıyor. Hopa Limanı 2027’de doluyor, 19 yıl uzatılıyor, Çeşme Limanı, Marmaris Limanı, Mersin Limanı, İskenderun Limanı 13 yıl uzatılıyor. Mersin Limanı’nın işletmesini 2043’e kadar yürütülebilecekken bu yasa teklifiyle 2056 yılına kadar işletme hakkına sahip olunacak. Limanların, ihalesiz, yarışmasız, pazarlıksız olarak işletme sürelerinin 49 yıla uzatılması doğru değil” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 2020 yılında Antalya Limanı’nın bütün itirazlara rağmen Katarlı bir şirkete 140 milyon dolara, 8 yıllığına devredildiğini, getirilen teklifl e de sürenin 49 yıla tamamlandığını hatırlatarak Antalya’da sanayicinin ihracat ya da ithalat yaparken Muğla ve Mersin limanlarını kullanmak zorunda kaldığını belirterek, limanın işletmesinin Antalyalı sanayiciye verilmesini istedi.
Özel sektör önünü görmek istiyor
Komisyonda milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayarak, düzenlemeye ilişkin bilgi veren Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mehmet Hamdi Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğuna baktığımızda özel sektör önünü görmek istiyor. Bu konu özelleştirme gündemine ilk defa gelmiş bir konudur. Önceden ihalesi yapılmış 18 limanın özelleştirme ihaleleri son derece, açık, şeffaf ve işletme hakkı devri şeklinde yapılmış ihaleler. Bu süreçler devam ederken büyüme, yeni yatırım alanları ihtiyacı oluşabiliyor. ‘Biz şunu yapacağız, süremizi uzatın’ şeklinde birtakım talepler bize geliyor. Bunların birçoğuna baktığımızda haklı yönleri var; yatırımlarına devam etmesi gerekiyor, ihtiyaçlar su yüzüne çıkıyor. Bu yatırımların tamamı kamu mülkiyetinde olmaya devam ediyor. Sonuçta kamuya ait yatırımlar oluyor.”
Hopa ile Giresun limanlarında yaklaşık 5 yıllık bir sürenin kaldığını ifade eden Yıldırım, “Bu limanların talepleri var. Yatırımların yapılması açısından 5 yıl da normal bir süredir. İşletmeci belli bir süre oraya emek veriyoruz” dedi.
Bugünün sömürgeciliğinin adı liman sahibi olmak
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, “Bugünün sömürgeciliğinin adı liman sahibi olmak. Amerika ’da New York Limanı’nı Çinliler satın aldı, Amerikalılar vermedi. Bugün Afrika ’da pek çok limanı Çinliler işletiyor, bu modern sömürgecilik. Çinliler, Dünya Bankası gibi kredi vermiyorlar, ellerindeki fazla parayı limanlara, yollara, köprülere yatırıyorlar ve ülkeyi borçlandırıyorlar, bu gerçeklerden kaçmayalım” diye konuştu.