Sürdürülebilir çevre konusundan yeni ticaret rotalarına kadar birçok konunun detaylı bir şekilde ele alındığı 122 sayfalık raporda, Türk limancılık sektörünün küresel rekabet gücünü artırması ve gelecek hedeflerine ulaşabilmesi için acil ihtiyaçları masaya yatırıldı.
Türkiye’nin küresel büyüme hedefleri doğrultusunda limanların kritik bir rol üstlendiğini vurgulayan TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Genç, hazırlanan etki raporuna ilişkin yaptığı açıklamada, “Coğrafi konumu sayesinde Türkiye, kilit bir transit ticaret merkezi olup Avrupa ile Asya arasında bir köprü ve Akdeniz’e açılan ana çıkış noktası konumunda yer alıyor. Dolayısıyla limanlarımız ülkemizin gelişimi adına büyük önem taşıyor. Bu amaçla ihtiyaçların, fırsatların, tehditlerin detaylı bir şekilde ele alındığı bu rapor, dış ticaretimiz için olduğu kadar sektörümüzün de geleceğine ışık tutuyor” dedi.
69 TÜRKLİM üyesi ile yapılan anketin sonuçlarına dayandırılarak hazırlanan raporda; küresel ticaret hacmindeki büyüme beklentilerinin, yeni trendlerin ve değişen rotaların limanlarda yatırım ihtiyacını zorunlu kıldığı vurgulanıyor.
Raporda, “Limanların ihtiyaç duyulan bu yatırımları zamanında yerine getirmesini beklemek aşırı iyimser gözüküyor. Hedefe yönelik açık bir stratejik belgeye ve finansmana ihtiyaç var. Türkiye limancılık sektörü için uzun vadeli, hedefe yönelik bir stratejinin geliştirilmesi, sektörün sürdürülebilirliğini artıracak” vurgusu yapılıyor. İhtiyaç duyulan yatırımların zamanında yapılabilmesi için tüm büyük ekonomilerde olduğu gibi acilen ‘Liman Otoritesi’ modeline geçilmesi gerekliliği sektörün en öncelikli konularından biri olarak gösteriliyor.
Tedarik zincirinin en önemli unsuru olan limanlarda yaşanacak sorunların dış ticarete maliyeti yüksek ve uzun zaman alacak darboğazlara yol açacağı, bu haliyle limanların zincirin zayıf halkası haline gelebileceği uyarısı yapılıyor.
Türk limanları 4 bakanlığa bağlı
ABD, Uzak Doğu ve Avrupa’da ağırlıklı olarak ‘Liman Otoritesi’ (Port Authority) modeli uygulanıyor. Liman otoriteleri limanlarda rekabet ve işbirliklerinin oluşturulması, liman faaliyetleri hakkında düzenli raporların sunulması, yerel yönetimlerle birlikte estetik, tarihsel ve çevresel değerlerin korunması için faaliyetler yürütmesi ve liman arazisi kullanımına ilişkin yerel yönetimlerle yakın ilişkilerin yürütülmesi gibi konularla ilgileniyor. Türkiye limanları üzerindeki düzenleyici kamu iradelerine bakıldığında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ve Ticaret Bakanlığı öne çıkıyor. İlgili kurumların sayısı bununla da sınırlı değil. Sektör, yıllık 1 milyar ton eleçlleme ve sıfır emisyon hedefi için bu modele geçişi zorunluluk olarak görülüyor.