Türk denizcilik sektörünün en önde gelen şirketlerinden Eskomarine , dünya çapında deniz güvenliği hizmeti veren Diaplous GROUP ile ‘’Denizlerde güvenlik, korsan faaliyetleri ve istatistikleri, kriz ve risk yönetimi’’ semineri düzenledi.
Türk denizciliği arasında köprü rolü oynayan Eskomarine’in, deniz güvenliği alanında dünyada önemli bir yere sahip olan iş partneri Diaplous ile Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Otel’de gerçekleştirdiği seminere çok sayıda kişi katıldı. Katılımcıların sorularıyla büyük ilgi gösterdiği oturum, Eskomarine kurucu ortağı ve Genel Müdürü Erhan Esinduy’un açılış konuşmasıyla başladı. Esinduy’un ardından Diaplous CEO’su Emmanouil Lazaridis ile yine Diaplous Group’tan Nikos Georgopoulos, Amelia Rocos, Tom Georges ve Eskomarine Müdürü Ali Kuray sunumlarıyla katılımcılara önemli bilgiler aktardı.
Korsan saldırılarda azalma var
Eskomarine Müdürü Ali Kuray deniz güvenliği ve korsan faaliyetleri ile ilgili bir sunum yaptı. Güvenlik hizmeti anlamında dünyayı 5 bölgeye ayırdıklarını belirten Kuray, korsan saldırıların yoğun yaşandığı Hint Okyanusu ile Batı Afrika üzerinde duracaklarını söyledi. Konuşmasına 2021 istatistiklerinden bahsederek devam eden Kuray, dünya genelinde 139 hıırsızlık ve 26 silahlı korsanlık saldırısı, 24 tehlikeli yaklaşım ve 3 alıkoyma durumu yaşandığını kaydetti. Batı Afrika ve Hint Okyanusu olarak analizlere bakıldığında, Batı Afrika’daki saldırıların yüzde 19’unun silahlı ve gemiye zarar verici düzeyde olduğunu aktaran Kuray, “Bu da bu bölgedeki hareketliliğin ve gemilerin içinde bulunduğu tehdidin boyutunu gösteriyor” dedi. Hint Okyanusu’nda atak saldırıların azaldığını dile getiren Kuray, “2022’nin ilk 8 ayına baktığımızda, 2021 ile kıyasladığımızda aynı aylarda korsanlık saldırılarının her yıl aynı oranda arttığını ve azaldığını görüyoruz. Batı Afrika’da da Hint Okyanusu’nda da karşı karşıya kaldığımız saldırılar orda bulunan güvenlik botlarıyla, yine gemi üzerinde hizmet aldığımız askerlerle azaldığını ve yavaş yavaş kontrol altına alındığını görüyoruz. 2022’de silahlı saldırıya uğrayan gemi sayısı yüzde 19’dan yüzde 9’a düşmüş. Oraya giden gemilerimiz, şirketlerimiz nasıl önlemler alınacağını, nelerle karşılaşabileceğini ve nasıl bir rota çizilerek güvenli bir şekilde limana ulaştırılacağının farkındalığı artmaya başladı” dedi.
2022’de 57 korsan saldırı gerçekleşti
Hint Okyanusu’nda 2021 yılında 99 silahlı korsan saldırısının yaşandığını aktaran Kuray, “Oradaki saldırılar artık gündeme gelmiyor çünkü oradaki gemilerin yüzde 92’sinde silahlı güvenlik ekipleri var. O nedenle burada yaşanan her türlü atak silahlı karşılık buluyor. Yüzde 8’i de o yüzde 92’ye güvenerek geçiş sağlıyor” dedi. Korsan saldırıların 2022’de azaldığını belirten Kuray, “57 olayımız var. 1 silahlı korsanlık saldırısı ve 13 tane soygun ve yine 13 tehlikeli yaklaşım var. 2022’de dikkat çeken şey şu, eskiden Somali açıklarında, Aden açıklarında karşımıza çıkarken artık daha çok ekonomik durumu kötü olan ve iç savaşın yaşandığı Yemen bölgesinde ve yakınlarında arttığını görüyoruz” dedi.
Hint Okyanusu’ndan geçen gemilerin rahat olduğuna dikkat çeken Kuray, “Çünkü bizim gibi şirketleri bu bölgeye Kızıldeniz’den gelirken, 17 enleminden, Uzakdoğu’dan gelirken veya giderken, Arap Denizi’ne girişte yani 4 noktadan tamamen kontrol altına almış bulunmaktayız. Buralarda seyir yapan bütün gemilerin üzerinde güvenlik ekipleri var. Aynı zamanda burada ara liman yapacaksanız da bu askerler gemi üzerinde kalıyorlar. Ve ardından rotanıza güvenli bir şekilde devam etmiş oluyorsunuz” diye konuştu.
Silahlı ekipler kaldırılırsa korsanlık faaliyetleri artması bekleniyor
IMO tarafından deniz güvenliği ile ilgili 31 Ekim’de ele alacağı konuya da değinen Kuray, “Bizim buna güvenlik şirketleri olarak şöyle bir yorumumuz var. Evet Hint Okyanusu’ndaki saldırılar azaldı. Ama bunun sebebi orda bulunan gemilerin neredeyse tamamında güvenlik ekibi bulunması, günlük olarak bölgede 1700’den fazla güvenlik timinin bulunması ve 5 binden fazla silahın sizin gemilerinizle birlikte bu bölgede seyir yapmasıdır. Eğer bu silahlı ekipler ve oradaki NATO gemileri bu bölgeden kaldırılırsa o zaman korsanlık saldırılarının tekrardan daha güçlü bir şekilde bu bölgede yer alacaktır. Hatta şu anki ekonomik durumu da düşünürsek daha güçlü bir şekilde geri geleceğidir” şeklinde konuştu.
Her sefer ayrı ayrı inceleniyor
Batı Afrika’nın Hint Okyanusu’na göre daha az bilindiğini ve hakimiyetin daha az olduğuna işaret eden Kuray, şöyle devam etti: “2021’de Batı Afrika’da 94 olay var. Bu 94 olayın 18’i silahlı saldırı. 2021’de 80 denizci bu sularda kaçırıldı. Hatta 2 denizcimiz yaşamını yitirdi. Bu saldırılar çok geniş bir alana yayılıyor. Nijerya’nın ekonomik sınırlarını da aştığını görüyoruz. Sao Tome etrafında toplandığını görüyoruz. Buralar bizim için tehlikeli çünkü eğer geminiz bu sularda seyir yapıyorsa ve siz günlük 1 milyon dolar da ödeseniz ne yazık ki geminize koyabileceğiniz bir güvenlik ekibi yok. Her ülke sadece kendi ekonomik zorunluluğu içerisinde size hizmet verebiliyor. O nedenle biz gemiler bu limanlara yaklaşırken o anki analizleri yaparak hangi bölgede çok fazla atak var, hangi bölgeye nasıl yaklaşılması gibi gemiyi en güvenli noktadan, Nijerya sınırından alıyor ve güvenlik botuyla birlikte içerden geçiyoruz. Ve burada Nijerya botu görevi bıraktığında Kamerun botu sizi teslim alıyor. Ve güvenli olarak gidişinizi sağlıyor o nedenle Batı Afrika’da her seferin ayrı olarak incelenmesi lazım. Hem fiyatlandırma bakımından hem de verilebilecek hizmet bakımından.”
2022’nin ilk 8 ayındaki saldırı istatistiklerini paylaşan Kuray, saldırıların oldukça azaldığını kaydederek, “Sayıyı olabildiğince düşürmeye çalışıyoruz. Her yerde yer almaya, size verilecek bütün hizmetleri sunmaya çalışıyoruz. Bütün ülkelerle hala bizim gemi güvenlik şirketleri ile kontakları var. Ne yapabiliriz üzerine kafa yormaya çalışıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Denizlerde gemilerin limanlara güvenli şekilde ulaşmasının aşamaları ve bu konuda özellikle silahlı koruma askerlerinin nasıl hizmet sağladıkları konusunun detaylı bir şekilde ele alındığı seminerin ardından “Yaza veda” kokteyli düzenlendi.