Aqua 21. Ulusal Denizkızı Kongresi’nin ikinci gününün Denizden Karaya Serüven konulu ilk panelinde Esko Marine Genel Müdürü & LISCR Bölge Müdürü Erhan Esinduy, Esko Marine Genel Müdürü Adem Kocadağ ve Esko Marine Denizcilik Danışmanı Behzat Esinduy kıymetli bilgilerini ve tecrübelerini denizci öğrencilere aktardı.
Esko Marine Genel Müdürü & LISCR Bölge Müdürü Erhan Esinduy da Behzat Esinduy gibi staj konusuna dikkat çekerek “Türk denizciliği olarak stajın kavramını anlamış değiliz. Yurtdışında okula girmeden önce öğrenciyi destekleyen şirketler olmak zorunda ve stajda bir numaralı etken İngilizcedir.” diyerek stajda yabancı dilin önemine vurgu yaptı.
Paneldeki 3 konuşmacı da büyük bir problem olarak gözlemledikleri staj sorununu ellerinden geldiğince gidermeyi amaçladıklarını dile getirip denizci öğrencilere fırsat tanıma hakkı sunduklarının altını çizdi. “Bu meslekte başarılı olmak istiyorsanız basamakları koşarak değil adım adım çıkacaksınız. Sıradan insan çok var ama aranan insan bulmak çok önemli. Günümüz denizci öğlencilerinde sayısız imkân var ve bu yüzden kariyeriniz için kendinize her zaman bir şeyler katmaya devam etmelisiniz” tavsiyelerini vererek paneli sonlandırdılar.
Geleceğin Güçlenen Savunması Paneli’nde SEFT Dizayn Kurucusu Semih Zorlu, ASFAT Klaslama, Test ve Kabul Müdürü Sedat Ulukan ve STM Dizayn Grup Lideri Hakan Sim bizlerleydi.
Aqua 21. Ulusal Denizkızı Kongresi’nin ikinci günü Geleceğin Güçlenen Savunması konulu ilk panelinde SEFT Dizayn Kurucusu Semih Zorlu, ASFAT Klaslama, Test ve Kabul Müdürü Sedat Ulukan, STM Dizayn Grup Lideri Hakan Sim savunma sanayi hakkındaki kıymetli bilgilerini ve tecrübelerini denizci öğrencilere aktardı.
Panelin açılışını yapan Semih Zorlu, 2000’li yılların başında askeri gemilerin tasarımıyla başlayan gemilerde millileşme ve savunma sanayisinde korvet, Türk tipi karabotları, çıkarma gemileri, lojistik destek gemileri gibi donanmaya destek veren yardımcı sınıfların da askeri projelere dahil olduğunu söyleyerek yaklaşık son 20 seneden günümüze kadar hemen hemen her tip geminin üretilmeye devam ettiğini dile getirdi. 90’larda başlayan ilk ataleti sağlamanın öneminin bir vitrin projenin oluşması ve bu projeyle kendini göstermesi olduğunu vurgulayan Semih Bey, “Deniz suyu bir kere değdi mi ondan mütevellit bir daha geri dönemezsin” diyerek sözlerine dikkat çekti.
Yapılan milgemleri havuzlamak için 10.000 tonluk havuzlama projeleri, su altı platformlarında eş zamanlı olarak denizaltı üretimlerinin devam etmesiyle denizaltı havuzlama projesini beraberinde getirdiğini söyleyen Semih Bey, “Bir başarı bir sonrasını tetikleyerek devam etmektedir, bunlar güzel şeyler fakat yetinmemek lazım sizlerin bu başarıyı bir üst çıtaya çıkarmanızı temenni ederiz.”dedi. Ardından sözlerine “Yabancı bir armatörün gelip gemisini Türkiye’de onarıma sokması siz değerli mühendis arkadaşlardan kaynaklı olarak oluştu” diye devam etmesiyle denizci öğrencilere verdiği değeri vurguladı.
Semih Bey’den sonra sözü alarak TCG Alemdar Gemisi’nden bahseden Hakan Bey: “Üç farklı rakip firmadan üç temsilciyiz fakat amacımız tek; Türk Savunma Sanayisini zirveye getirmek. Bu ülke insanı inandığı inat ettiği sürece başaramayacağı tek bir şey yok.” diyerek ileride denizcilik sektörüne hizmet edecek öğrencilere umut oldu.
Panelin sonunda diplomalar arasında hiçbir fark olmadığını asıl fark yaratacak olanın kendini geliştirmek olduğunu sevgilerin, tutkuların ve kişisel yeteneklerin insanı güzel bir yere kesinlikle konumlandıracağını söyeleyen panel konuşmacıları denizci öğrencileri kendilerine hayran bıraktı.
Aqua Ulusal Denizkızı Kongresinin son gününde Yüzen Sanatlar panelinde Nautika Yachting Genel Müdürü Melih Cankurt kıymetli bilgileriyle sevgili Denizci Öğrenciler Derneği üyelerine bilgilerini aktardı. Yat turizmini anlatarak sözlerine başlayan Cankurt bu sektörde çalışmanın ilk yolunun dil bilmekten geçtiğini ve sektör içerisinde sürekli yabancı müşteriyle temas etme fırsatı olduğundan atlanmaması gereken önemli bir kriter olduğunu ısrarla vurguladı. Yat kiralamadan, bakım onarıma, bakım onarımdan, seyahat rehberliğine kadar müşterinin tüm ihtiyaçlarını karşılama hizmeti vermektedirler. Sözlerine “Oldukça keyifli olan bu meslekte kendimi bir gün bile işe gidiyor gibi hissetmedim. Sanki teknem varmış da tekneme gidiyormuşum gibi hissettim. İşinizi severek yaparsanız sizler de bu duyguları yaşarsınız.”diyerek devam edem Cankurt gençlere hayatları boyunca unutmamaları gereken bir noktayı dile getirerek sözlerine son verdi.
Aqua 21. Ulusal Denizkızı Kongre’sinin üçüncü gününde Sigorta Kavramı ve Gemi Alım Satım Süreci konulu panelinde Broker Erdem Atabey ve Gemi Alım-Satım (S&P) Brokeri İlknur Elbana denizci öğrencilerle buluştu.
Erdem Bey, sektörü az çok bilen lakin yine de vurgulanması gereken konulara değindi. Denizciliğin en verimli taşıma metodu olduğunu ve dünya genelinde taşımacılığın %90’nın deniz yolu ile yapıldığını belirtti. Ardından sigortalardan ve kollarından bahseden Erdem Bey gemideki sigorta türlerini detaylandırdı. Ardından brokerlik mesleğini tanımladı ve başarılı bir brokerde olmazsa olmazlardan bahsetti. Sürekli yeni insanlarla tanışmaya yatkın ve devamlı problem çözmek zorunda olan brokerler stresli bir iş yapmalarına rağmen problemleri çözdükten sonraki aldıkları tatmin duygusu mesleğe daha da bağlanmalarını sağladığını belirtti. Sözlerini noktalandırmadan önce Erdem Bey babasının bir sözünü denizci öğrenciler ile paylaştı.’’ Ne iş yaparsan yap aranan insan olman gerekir’’ ve kendi yorumuyla devam etti; ‘’Sizlere tavsiyem çok çalışmanız hayal kurmanız kendinize yatırım yapmanızdır.” Bu altın değerindeki tavsiyesinden sonra sözü İlknur Hanım’ a devretti.
İlknur Hanım, WİSTA üyesi olduğunu belirttikten sonra çalıştığı firmayı tanıttı ve mesleğine olan aşkını şu cümle ile aktardı; ‘’ Dünyaya bir kere daha gelsem yine gemi alım-satım brokerliği yapardım.’’ Brokerlik mesleğinde başarıyı yakalamanın olmazsa olmazlarından bahsetti ve öğrencilerin kendilerini nasıl daha donanımlı bir hale getirebilecekleri hakkında tavsiyeler verdi. Her meslekte olduğu gibi brokerliğin de kendine has zorlukları olduğunu sabır ve özveri gerektirdiğini aktardı. Brokerlerin iş düzeninden bahseden ve hizmet sattıklarını doğrulayan İlknur Hanım hızlı ve doğru bilginin önemini vurguladı. Son olarak disiplin, saygı ve güzel ahlakla kurulan mesleki çevrenin önemini vurguladı ve teşekkürlerini iletti.
Mavi Kariyer adlı panelde Makine Zabiti Kaan Sevinç ve Güverte Zabiti Ebru Gülbağ öğrencilerle soru- cevap tarzında ilerlerken aynı zamanda da çok önemli noktalara değindiler. Denizci öğrencilerden “Beşiktaş Denizcilik, ham petrol gemilerinde başlattığı stajyerlerine veya daha sonraki zabitlik süreçlerinde ham petrolde başlayan sonrasında dökmeye veya kimyasala geçiş yapabiliyor mu yoksa biz bunu stajdayken tercih edebiliyor muyuz?” sorusuna gemide sistemlerin değişebileceğiyle cevabına başlayan Ebru Gülbağ öncelikle uzak yol vardiya zabiti ve makine zabiti olarak mezun olunabileceğini anlattı. Sadece birkaç değişimin değişim olarak geçtiğini ve bunun dışındaki nüansların aynı olduğunu dile getirerek “gemi, gemidir” sözüyle cümlelerini noktaladı. Kaan Sevinç ise istenilen şirkette staj yapmak veya kariyere başlamak için sahip olunması gereken belli başlı özelliklerden bahsetti. Bu özelliklerden ilkinin cesur olmak gerektiğini, ikincisinin girişken olunması gerektiğini, üçüncüsünün ise özverili ve hırslı olunması gerektiğini söyledi. “Bu özellikleri eğer karşı tarafa aktarabilirseniz hayal ettiğiniz ve tercih ettiğiniz şirketlere girmeniz kolaylaşır. Kendinize güvenin, cesur olun ve biraz da kendinizden ödün verin.” diyerek tavsiyelerini noktaladı. Bilgi dolu birçok öneri içeren bu panel öğrencilerin diğer soruları ve konukların cevaplarıyla son buldu.
Aqua 21. Ulusal Denizkızı Kongre’sinin üçüncü gününde Deniz ve Hukuk konulu panelinde Memişoğlu Kurun Kurucu Ortağı Cavit Memişoğlu, Memişoğlu Kurun Kurucu Ortağı Adalet Seden Hocaoğlu, Avukat Zuhal Deniz Demir ve Avukat Nazlı Seren Çakır denizci öğrencilerle birlikte akıllardaki bütün soru işaretlerini kaldıran muhteşem bir panel gerçekleştirdi.
Panelin açılışını yapan Cavit Memişoğlu, deniz hukuku alanında deniz sigorta firmalarına PNI ve tekne alanında, Charter parti navlunun ödenmemesi, gemi alım satım işlerinde hem alıcı hem de satıcı tarafı olunarak gerekli hukuki hizmetinin verildiğini açıklayarak konuşmasına başladı. Sektörde denize tedarik veren firmaların yanında, seferden men edilmiş gemiler için de hukuki hizmet verildiğine dikkat çekti. En çok yaşanan gemideki mürettebatın yaralanması sonucu ülkesine dönmesi ya da vefat etmesi durumunda mağdur olan aileye gerekli olan desteğin verilmesini sağladıklarından bahsetti. Ayrıca çevre kirliliği ve kargonun yani gemide taşınan yükün eksik, hasarlı ya da geç kalması durumlarında da olduğu gibi deniz üzerinde gerçekleşen her olaya karşı adaleti sağlamak için can va başla çalıştıklarını dile getirdi.
Sözü Cavit Bey’den devralan Adalet Seden Hanım, deniz hukuku üzerinde çalışan avukatların milyondolarlar kazanmadığını aksine çok özveri ve fedakarlık isteyen bir meslek olduğuna açıklık getirdi. Deniz hukuku alanından yola çıkarak iş sektörünün her alanında kadınlara karşı uygulanan baskılara dikkat çektikten sonra mesleğini severek yapmasının nedeni olarak denizin onu çok heyecanlandırdığını ve her geçen gün yeni ve teknik bilgiler öğrenmesinden çok memnun olduğunu dile getirdi.
Deniz hukuku avukatları dışarıdan çok elit görünüyor fakat brokerlık gibi mesai saati olmayan bir meslek diyerek sözlerine başlayan Cavit Bey, Deniz Ticareti Hukuku denizciliği bilmenizi gerektiren teknik bir alan ve iletişime geçilen herkesin teknik bilgiye sahip olduklarından teknik kısmın bilinmesinin çok önemli bir nokta olduğunu vurguladı. Geminin durduğu bir saat bilebüyük miktar paralara tekabül ettiğinden deniz hukukçuları büyük bir stres ve sorumluluk yaratan 7/24 devam eden bir iş olduğunu dile getirdi.
Avukat Zuhal Deniz Hanım, Hukuk fakültesinden Deniz Hukuğuna geçmek isteyen arkadaşların öngörü ve içgüdülerini iyi kontrol etmesini gerektiğine dikkat çekerek sözlerine başladı. Daha sonrasında deniz ticareti hukuku sektöründeki kadın çalışanların her geçen gün arttıpından dolayı duyduğu mutluluğa dikkat çekti.
Ardından sözü devralan Avukat Nazlı Seren Hanım, çok az Deniz Ticareti bürosunun var olmasından kaynaklı bölüm hakkında yanlış bilinen tabulardan olan tanıdığın yoksa kimseyi işe almadıkları söylentisine açıklık getirdi. Stajyere kimsenin kapısının kapalı olmadığını fakat her büronun beliri bir iş kapasitesi olduğunun önemle altını çizdi. Son olarak Deniz Ticareti Hukuku hakkında öğrencilerin sorduğu birbirinden güzel soruları memnuniyetle cevaplayan panel konuşmacılar, teşekkürlerini ileterek paneli sonlandırdı.