HALİM METE
Temel ile Cemal askerliklerini bahriyeli olarak
Gölcük’te yapmaktadır. Hafta sonu izinlerinde
Gölcük’ten İstanbul’a gelip gezmeye karar
verirler.
Karaköy rıhtımında, Galata Köprüsü’nün üstünde dolaşırlarken Temel
yerde gördüğü balığı kuyruğundan tutup Cemal’e döner.
“Cemal görüyimusun ne güzel istavrit baluğu.”
Cemal balığa bakar ve hemen itiraz eder.
“Ula Temel, bu istavrit değil hamsidur.”
İkili arasında başlar iddialaşma.
“Ula istavrittur.”
“Yok ta hamsidur.”
“Ula istavrittur.”
“Yok ta hamsidur.”
Tam kavga edeceklerken, Temel, Cemal’e döner.
“Ula Cemal, ne kavga edeyiruk, gidelum buni komitana soralım da, ne
baluğu olduğinu bize soylesun.”
“Ula Temel, biz ikimiz da Rizeliyuk bilmeyiruk ta, o Rizelimidur ki bilecek.”
Temel cevabı yapıştırır.
“Olsun, Komitan Rizelu değil ama deduğu deduktur.”