HALİM METE
Temel, gemicilik yaptığı yıllarda, çalıştığı gemiyle ABD’ye gider. New York limanına vardıklarında, arkadaşları hemen diğerlerine akıl verir:
Uşaklar, hayde gemiden kaçalum, Amerika’da çok iş var, çalişur zengin oluruk.
Bir kısım arkadaşı itiraz eder ama Temel gemiden kaçar. Tabii dedikleri gibi olmaz. İş arar ama bir türlü bulamaz.
Günün birinde, “Yüksek Binalarda CAM SİLİCİSİ Aranıyor” yazılı bir ilan görüp müracaat eder. Ne de olsa New York, yüksek binalarıyla ünlü bir mega kenttir.
100 katlı bir binanın dışarıdan camları silinecektir. Temel biraz korksa da parasızlık işe “evet” dedirtir. Bir kalas, iki halata bağlanarak sarkıtılır. Bizim Temel de kalasın üstüne çıkıp camları silmeye başlar. Sildikçe kalası bir alt kata indirmektedir.
İş istediği gibi gitmez, sonuçta kalas ayaklarının altından kayar ve Temel düşmeye başlar. Düştükçe de yukardan aşağıya katları saymaktadır:
98… 88… 78… 68… 58… 48… 38… 28… 18… 10… Onuncu kata geldiğinde saymaya tek tek devam eder:
9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2… Temel, iki deyince derin bir “oh” çeker: Neyse, ikinci kata geldim, buradan düşsem de bir şey olmaz.