İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO), 2021 yılı ilk Meclis Toplantısı, 7 Ocak Perşembe günü video konferans yöntemiyle yapıldı. Toplantıda konuşan Başkan Tamer Kıran, “Üzücü olayları, acılarıyla keyfimizi kaçıran bir yılı geride bırakırken, aydınlık ve mutlu yarınlara ulaşma umutlarımızı canlı tutarak 2021 yılına başlıyoruz” ifadelerini kullandı.
İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, 2021 yılına geçtiğimiz yıldan devralınan küresel salgınla girildiğini, pandeminin seyrinin, ekonomilerin seyrini belirlemeye devam edeceğini söyledi.
Tamer Kıran, “Tüm dünyada aşıların devreye girmeye başlaması, yaz aylarına doğru pandeminin kontrol altına alınmasına ilişkin umutlarımızı arttırıyor. Bu başarılabilirse, yılın ikinci yarısından itibaren küresel ekonomide bir toparlanma beklemek yanlış olmayacaktır. Fakat o noktaya ulaşana kadar hem Türkiye ekonomisi hem dünya ekonomisi için zorlu bir sürecin bizleri beklediğini unutmamak gerekiyor.” dedi.
İçinde bulunduğumuz yılın ilk yarısının, hem Türkiye – AB hem de Türkiye- ABD ilişkileri açısından önem arz ettiğini kaydeden Tamer Kıran, “Yılın ilk yarısında gerek ABD’de Biden başkanlığındaki yeni yönetim ile gerek AB ile farklı platformlarda yapılacak görüşmeler önümüzdeki dönemin jeopolitik gelişmeleri açısından belirleyici olmaya aday görünüyor. Sorunların diploması yoluyla çözülmesinin ekonomiye de olumlu yansımaları olacaktır. Brexit sürecinin tamamlanması ve yıl bitmeden Türkiye ve İngiltere arasında serbest ticaret anlaşmasının bitirilmesi de olası ekonomik kayıpları engelleyen ve önümüzdeki dönemde kazançları arttırmaya yönelik önemli bir gelişme olmuştur.” ifadelerini kullandı.
2020 yılında pandemi süreci ile yaşananların, denizcilik sektörü açısından da önemli değişimleri getirdiğini belirten Tamer Kıran, “Tedarik zincirleri ve lojistik merkezlerindeki değişim eğilimi artmaktadır. Tüketicilerin daha çok online alışverişe yönelmesi daha hızlı ve kısa mesafelerde tedarik ihtiyacını arttırmaya aday görünmektedir. Teknolojiye yönelim ve dijitalleşme çok daha hızlanmış durumdadır. İş yapma biçimlerinde iklim, çevre ve sürdürülebilirlik kaygıları gittikçe ön plana çıkmaktadır. Ticaret savaşları ve korumacılığın farklı boyutlarda da olsa devam etme ihtimali yüksektir. Tüm bu gelişmelerin denizcilik sektörünü doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyebileceğini düşünerek strateji ve planların oluşturulması gereken bir dönem içerisindeyiz.” diye konuştu.
2020 yılını denizcilik sektörü açısından da değerlendiren Tamer Kıran, küresel deniz ticaretinin dünya ekonomisi ve ticaretinden ayrı değerlendirilemeyeceğini belirterek, “Doğal olarak ekonomiler ve dünya ticareti küçülmüş, deniz taşımacılığı da bundan olumsuz yönde etkilenmiştir. Bu yıl deniz taşımacılığı piyasasında taşınan yük miktarının %4 oranında düşerek, 11 milyar 513 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Bu taşıma miktarı, 2017’de gerçekleşen miktarın bile altındadır.” dedi.
Konteyner piyasasının, 2020’nin ilk çeyreğinde ve Nisan ayında ciddi sıkıntılar ile karşılaştığını, talep düşmesi sonucu konteyner firmalarının sefer sıklıklarını azaltarak, yaklaşık 2.5 -3 milyon teu kapasitesindeki gemi tonajını servisten çekerek laid up yaptıklarını belirten Tamer Kıran, “Fakat daha sonra ekonomilerin açılmaya başlaması, Çin’in yeniden eskisinden daha hızlı bir şekilde üretime geçmesi ile pandeminin ortaya çıkardığı ve talep artışına sebep olduğu mal cinslerinin talebinde bir patlama olmuştur. Bu talebi karşılamak için ihtiyaç duyulan konteynerlerin temini ve pozisyona sokulması maliyetleri artırmış, limanlarda sıkışıklıklar artmaya başlamış, bunun sonucu bu segmentte navlunların önemli ölçüde artmasına neden olmuştur. Temmuz sonu ağustos başından itibaren bu segmentte görülen iyileşme devam etmekte olup, 2021 ilk çeyreğinde de bunun süreceği tahmin edilmektedir” ifadelerini kullandı.
Tanker piyasasında, ekonomilerin kapanması yüzünden talepte meydana gelen düşmeye paralel olarak petrol fiyatlarındaki düşme, ülkelerin stratejik ve spekülatif stoklama politikası, petrol üreten ülkelerde üretilen petrolü kara depolarında depolama imkanlarının azalması sonucu depo olarak kullanılmak üzere VLCC ve bir derece Suezmax’lara olan talep artışının, 2020’nin Mart ve Nisan aylarında bu segmentte olumlu bir trend yarattığını kaydeden Tamer Kıran, fakat daha sonra bu rüzgarın kaybolduğunu belirtti. Aralık itibarıyla günlük gemi kiralama bedellerinin, günlük işletme maliyetlerine hemen hemen yaklaşmış durumda olduğunu kaydeden Tamer Kıran, 2021 yılında petrol tüketim tahmininde düşme beklentisi, özellikle AB ülkeleri ve ABD gibi başat ekonomilerin iyileşmesinin zaman alacak olması nedenleriyle bu segmentte iyileşme ve kayıpların telafisinin hemen gerçekleşmeyeceğini yıllara sari olarak iyileşme görüleceğinin tahmin edildiğini söyledi.
Dökme yük piyasasında da, 2020 yılının bu segment için zorlu bir yıl olduğunu, toplamda ton/mil olarak yaklaşık yüzde 2,2, tonaj olarak da yaklaşık yüzde 2,9 taşınan yükün azaldığını belirten Tamer Kıran, şunları söyledi:
“Buna karşılık yeni gemi arzı pandemi öncesinde planlandığı gibi gerçeklemiş ve yaklaşık olarak DWT bazında yüzde 3,8 büyümüştür. Her ne kadar yılın ikinci yarısında gözle görünür iyileşmeler kaydedilse de, sektör averaj ortalama kazançları yüzde 19 düşmüştür. 2021 yılında dökme yük filosunda yeni gemi arzının mevcut kontratlara göre yüzde 1,7 artması beklenmektedir. Uzun yıllardır ilk defa bu kadar düşük gemi arzı olacaktır. Bununla birlikte bu segmentin en önemli elemanı olan demir cevheri taşımacılığında beklenen yüzde 2, hububat taşımacılığında beklenen yüzde 3, minor bulk’ta yüzde 5’lik artış neticesinde 2021 yılının dökme yük piyasası için de daha iyi olacağını söylemek gerçekçi olacaktır. Ayrıca 2021’e damgasını vuracak olan ülke yine Çin olacak ve Çin’in ham madde alımları bu piyasayı ayakta tutacaktır.”
2020’de sektörün, sülfür miktarı düşük yeni yakıtın ya da MGO’nun kullanılmasının yüksek maliyet yükünden korkarken, petrol fiyatlarındaki düşmenin düşük sülfürlü yakıt ile yüksek sülfürlü yakıt arasındaki fiyat farkının uzunca bir süre çok düşük düzeyde kalmasına neden olduğunu belirten Tamer Kıran, buna karşın düşük sülfürlü yakıt kullanılması sonucunda ortaya çıkması muhtemel bazı teknik sorunlar ve bunların makine aksamında meydana getirdiği hasarların, iş yükü ve zaman kaybının beklenenden daha önce yaşanmaya başladığını ve 2021’de de önemli bir gündem maddesi olarak kalmaya devam edecek gibi göründüğünü söyledi.
“Kilit Çalışanlar” kabul edilen deniz çalışanlarına aşılamada öncelik verilmesi
Pandemi döneminin denizciliğin önemini çok net bir şekilde ortaya çıkardığını belirten Tamer Kıran, BM 75. Genel Kurulu’nda, 1 Aralık 2020 tarihinde alınan bir karar ile deniz çalışanlarının “kilit çalışanlar” olarak kabul edildiğini ve IMO’nun gemi personeli değişimi protokollerinin uygulanması çağrısında bulunduğunu hatırlattı. Oda olarak bu karardan hareketle, Covid-19’a karşı aşılamada, Türk gemi çalışanlarına toplumun işleyişi için gerekli sektörler ve kritik işlerde çalışan kişileri kapsayan 2. grupta yer verilerek öncelikle aşılanmalarının sağlanması ve gemi personeli değişimlerinin sorunsuz yapılması hususundaki taleplerin Sağlık ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıklarımıza iletildiğini belirten Tamer Kıran, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca, gemiadamlarının, “deniz lojistiği ve tedarik zincirinde kilit çalışan” olarak kabul edildiğini ve Türkiye’ye deniz yoluyla giriş yapacak gemi çalışanlarının PCR testi ve karantina uygulamasından muaf olacağını duyurduğunu kaydetti. Tamer Kıran, deniz çalışanlarına pandemi dönemindeki özverili çalışmaları nedeniyle bir kez daha takdir, şükran ve teşekkürlerini sundu.
Umutlarımızı canlı tutarak 2021 yılına başlıyoruz
Tamer Kıran, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Üzücü olayları, acılarıyla keyfimizi kaçıran bir yılı geride bırakırken, aydınlık ve mutlu yarınlara ulaşma umutlarımızı canlı tutarak 2021 yılına başlıyoruz. Covid-19’un acı olaylarından ders çıkarmamız gerekiyor. Sevdiklerimize dokunamadık, göremedik, onlara sarılamadık, hatta onları kaybetmenin ne büyük eksiklik ve acı olduğunu anladık. İnsanoğlu çabuk unutur. Umarım bu acıları tamamen unutmaz ve bundan sonrasında birbirimize daha çok önem ve değer veririz. Her ne olursa olsun yaşam sevincimizi koruyacağız, hayata daha çok tutunacağız ve birbirimize daha çok destek vereceğiz. Bundan sonra da her zamanki kararlılığımızla, çalışmaya, üretmeye ve daima umudumuzu korumaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki, salgının kontrol altına alınmasından sonra ekonomik kayıplar hızla telafi edilecek, çok hızlı bir düzelme olacaktır. Ülkemiz bu zorlu süreci de mümkün olabilecek en az hasarla atlatarak, normale dönecektir.2020 yılında kaybettiklerimize Allah’tan rahmet dilerken, 2021 yılının hepimize öncelikle sağlık, ardından huzur, mutluluk ve bereket getirmesini temenni ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
Toplantıda, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, “Türkiye ve Dünya Ekonomisi: Göstergeler ve Gelişmeler” başlıklı sunum yaptı.
Toplantı, Şube Başkanları, Meslek Komite Başkanları ve Meclis Üyelerinin görüşlerini dile getirmesiyle sona erdi.