O yüzden bir gemi inişi, ilk kaynak merasimi ve denizcilikle ilgili etkinliklerin kendisini çok heyecanlandırdığını dile getiren Yıldırım, ilk kaynağını yapacakları yeni nesil denizaltıların, Deniz Kuvvetleri’nin imkan ve kabiliyetlerine büyük bir katkı sağlayacağını, deniz hudutlarının, denizle alakalı menfaatlerin, ülke savunmasının layıkıyla yerine getirilmesi için önemli bir görevin ifa edileceğini ifade etti.
Türkiye’nin savunma sanayiinde son 15 yılda önemli yol aldığını anlatan Yıldırım, bir yandan yerlileştirme ve millileştirme adımı atılırken, diğer yandan da Ar-Ge faaliyetleriyle caydırıcılık kabiliyetini geliştirmenin gayreti içinde olduklarını aktardı. Bir ülkenin savunmasında dışa bağlılığın asgari düzeye indirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bu gerçeğin bilincinde olarak göreve geldiğimiz ilk yıldan, 2003’ten beri savunma sanayiimize yatırım yaptık” dedi.
Yıldırım, “Bugüne kadar savunma sanayimize yaptığımız yatırım tutarı 35 milyar doları geçmiştir. Ayrıca savunma sanayimizin ihracat kabiliyeti de 2 milyar doların üzerine çıkmıştır. Savunma sanayiinde yerli katkı oranımız yüzde 24’lerden yüzde 65’i buldu. Bu önemli bir gelişme olmakla beraber yeterli değildir. Asıl olan kritik teknolojilere, yüksek teknolojilere sahip olacak ürünleri
Yıldırım, denizaltı inşasının 10 yılı bulabildiğine dikkat çekerek bu sürenin tekrar gözden geçirilmesi konusunda Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın bir inisiyatif alması gerektiğini söyledi.
Başbakan Yıldırım “Tersane kapasitemizi son 15 yılda 37’den 77’ye, 78’e, inşa kapasitemizi de 500 bin tondan, 4,5 milyon detveyt tona yükseltmiş bulunuyoruz. Türkiye’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize hedef gösterdiği 100. yıl hedefi 2023 hedeflerine adım adım, kararlı şekilde yürüyoruz. Denizcilikte bu hedefleri çok daha erken yakalayacağımız aşikardır. Murat Reis Denizaltısı, Deniz Kuvvetlerimizin gücüne güç katacak, dosta güven, düşmana da endişe salacaktır” diye konuştu.
Törenin ardından Bursa’ya geçen Yıldırım “Rekabet gücümüzü, araştırma geliştirme kapasitemizi daha da arttıracağız. Yerli ve milli ürünleri daha çok üreteceğiz. Yerli otomobilin ilk örneğini 2019’da, seri üretimi 2020-2021’de bitirmiş olacağız” dedi. Yıldırım şöyle devam etti: Dünyanın en güçlü ekonomilerinin bile krize girdiği bir dönemde, Türkiye büyümeye devam ediyor. Seferberlik ruhuyla başladığımız 2017 rekor büyümesi, ihracat ve istihdam artışıyla devam ediyor.”