İstanbul’un simgelerindendir vapurlar. Tarihi Yarımada’nın, Boğaz’ın manzarasını tamamlarlar mavi patiskaları yırtarak. Simit peşindeki martı sürülerini arkalarına takıp seyrederken onlar, kentin eşsiz siluetini hayranlıkla izlemek düşer size.
Yolcusu da bir başkadır vapurların. Yalnızca ulaşmak için binilmez vapurlara; biraz farkına varmak, biraz da “Her şeye rağmen çok güzel,” diyebilmek için binilir. İnsanın, içindeki umudu yükseltebilme umududur vapur yolculukları İstanbul’da.
Binlerce şey yazılmıştır İstanbul vapurları için, binlercesi de yazılacaktır daha. Ama biz bu sayımızda vapurları değil, bir süredir yönetici olarak o vapurların başında olan bir kadını ve onun bugünlere ulaşan hikâyesini anlatacağız. İstanbul Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş’tan söz edeceğiz yani.
Denizsiz ama denize aşina bir çocukluk ve gençlik geçirir Sinem Dedetaş, doğup büyüdüğü Eskişehir’de. Tatillerde ailece gezmeler sayesinde denizle kurulan ilişki, teknik alanlara duyulan ilgiyle birleşince, üniversite çağında bambaşka bir boyut kazanır.
Sinem Dedetaş, 1999 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi, Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’nü kazandığında tanışır İstanbul’la. Lisans eğitiminin ardından yine İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri anabilim dalında yüksek lisansını tamamlar. En başından beri severek devam ettiği okulundan yıllarca keyifle yapacağı mesleğine ilk adımını da atar böylece. Çiçeği burnunda bir mühendis olarak, mesleki yaşamına Delta Mühendislikte analiz uzmanlığıyla atılır Sinem Dedtaş. Ardından çelik bölümüne geçip üç boyutlu modellemeler yapmaya başlar. Dedetaş için bir sonraki durak ise çok farklı bir nokta olur. İşin denetim tarafındadır artık, İtalyan loydu RINA’da plan onay mühendisi olarak çalışmaya başlar. Mesleki olarak her şey yolunda gitmektedir ama Sinem Dedtaş rutin işlerden çok daha ötesini düşlemektedir mesleki yaşamında. Yapmak istediği şeyler vardır, severek yaptığı işini bir adım daha öteye taşımaktır her zaman amacı. İş geliştirme, Ar-Ge gibi alanlara yönelme zamanı gelmiştir sonunda. Delta Mühendislik yıllarında tanışıp evlendiği, hayat arkadaşı Barış Dedetaş ile yepyeni bir yola girerler böylece: 2012 yılında, Matesis Denizcilik ve Mühendislik’i kurarlar birlikte.
Çok sevdiği mesleğinde birikimini aktarabileceği, daha özgür olabileceği bir alana kavuşur Sinem Dedetaş sonunda. Bu arada, 2014 ila 2016 yılları bambaşka bir tecrübenin de odak noktası olur onun için. Bu süreç, aynı zamanda, bugün üstlendiği Şehir Hatları Genel Müdürlüğü görevi öncesinde de çok şey katar ona. Bir kadın olarak alanında bir ilke imza atmanın da gururunu barındırır bu dönem. Sinem Dedetaş, Gemi Mühendisleri Odasının ilk kadın başkanı olarak tarihe geçer. Bu dönemde mesleğinin teknik taraflarının yanı sıra resmin bütününü, meslek içi ilişkileri de tecrübelerine katar.
Bütün bu tecrübeler, bitmeyen arayışlar ve sevgiyle yaptığı mesleğini daima daha ileri taşıma arzusu Sinem Dedetaş’a son derece önemli bir görevi getirir nihayetinde. Tıpkı GMO’nun ilk kadın yönetim kurulu başkanı olduğu gibi, İstanbul Şehir Hatlarının da ilk kadın genel müdürü olur Dedetaş. Yüz elli yıllık bir kurumda, 16 milyona yakın İstanbulluya en iyi hizmeti vermektir yeni hedefi. Belki yıllar önce güvertesinden martılara simit attığı vapurlar, denizcilik sektöründe ilklere imza atan bir kadına emanettir artık.