2005 yılında tasarım mühendisliği yapmak amacıyla kurulan Mubitek, otomotiv, makine, savunma ve havacılık sektörlerine sunduğu hizmetlerle dikkat çekiyor. Bugüne kadar Aston Martin’den McLaren’e, Audi’den Ferrari’ye, BMW’den Mercedes’e kadar dünya devlerine tasarımlar yapan firma, savunma sanayii için yerli CAD programı geliştirdi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mubitek Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gül Çiçek Bintaş, CAD programlarının yurtdışına bağımlılığının ciddi bir döviz kaybına neden olduğunu vurgulayarak, “Yurtdışı menşeili ürün alınıp onunla savunma sanayinde, havacılıkta tasarım yapılmaktaydı. Herhangi bir savaş ya da uluslararası sorun durumunda Avrupa menşeili firmalar lisansları Türkiye’ye kapatırsa, bırakın havacılık ve savunma sanayini, makine sektöründe bile tasarım yapılamaz hale gelecekti. Bu nedenle stratejik önceliğimiz, savunma sanayi ile birlikte yerli ve milli bir CAD programı geliştirmek oldu,” dedi.

Orta ve Doğu Avrupa’ya ihracat
Dr. Bintaş, Mubitek’in ihracat başarısına da dikkat çekerek, “Kuruluşumuzun ikinci yılında Türkiye’nin ilk kalıp tasarımı ihracatını Avrupa’ya gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl ihracat oranımız yüzde 85’e ulaştı, bazı yıllarda ise bu oran yüzde 95’e kadar çıktı. İtalya, Almanya, Macaristan, Romanya ve Polonya başta olmak üzere Orta ve Doğu Avrupa’ya ihracat yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da faaliyet gösteren ana otomotiv sanayicilerine hizmet verdiklerini belirten Bintaş, “Aston Martin’den McLaren’e, Audi’den Ferrari’ye, BMW’den Mercedes’e kadar birçok markaya tasarım yapıyoruz. Yurt içinde ise TOFAŞ ve Ford gibi büyük markalarla, otobüs üreticisi MAN ile çalışıyoruz ve tersine mühendislikler yaparak üretim süreçlerini kısaltan, verimlilik sağlayan, kaliteli ürünler geliştiriyoruz,” dedi.
Yazılım geliştirmede öncü rol
Savunma sanayii ile tanışmalarının yurtdışı ihracatlar sayesinde gerçekleştiğini belirten Dr. Gül Çiçek Bintaş, 2007 yılından bu yana tasarım alanında inovatif yazılımlar geliştirdiklerini ifade etti. CATIA programına asistanlık yapan yazılımlardan, proje yönetim aracı Flow DM’ye ve yapay zekâ destekli DESTPRO’ya kadar birçok çözümle firmaların dijital dönüşüm süreçlerine katkı sağladıklarını aktardı.
Dr. Bintaş, özellikle kalıp üretimi ve tasarımında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olan ERP sistemlerinin etkin kullanılamamasına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Türkiye’de en büyük fabrikalarda bile proje bazlı işlerde ERP kullanılamıyor. Çünkü bir üründen sadece bir adet üretiliyor ve bu üretim süreci, geleneksel ERP sistemleriyle yönetilemediği için verimsizlik doğuyor. Bu sorunu çözmek adına, yapay zekâ teknolojileri kullanarak kalıp tasarımı sürecinde, ürün ağacına otomatik veri atayabilen DESTPRO adında bir yazılım geliştirdik.”

Stratejik hamle olarak milli CAD programı
Aynı zamanda SAHA İstanbul üyesi olan Dr. Gül Çiçek Bintaş, savunma sanayii ile kesişme noktalarının milli CAD programı geliştirmeleriyle başladığını belirtti. CAD (Bilgisayar Destekli Tasarım) programlarının, her türlü ürünün üretim sürecinde vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Bintaş, şunları söyledi:
“Tasarım, üretimin planıdır; tasarım olmadan üretime geçilemez. Ancak bugüne kadar kullanılan tüm CAD programları yurtdışı menşeiliydi ve bu durum hem büyük bir döviz kaybına yol açıyor hem de stratejik riskler barındırıyordu. Özellikle savunma ve havacılık sektörlerinde kullanılan bu programlar sayesinde tüm tasarım bilgilerine yurtdışı firmalar kolaylıkla erişebiliyordu.”
Lisans erişiminin kesilmesi durumunda yaşanabilecek risklere de dikkat çeken Dr. Bintaş, “Herhangi bir savaş ya da uluslararası kriz durumunda, Avrupa menşeili firmaların lisansları Türkiye’ye kapatması halinde sadece savunma ve havacılık değil, makine sektöründe bile tasarım yapılamaz hale gelebilirdi. Bu nedenle stratejik önceliğimizi belirledik ve yerli, milli bir CAD programı geliştirme kararı aldık,’’ ifadelerini kullandı.
