SERPİL TEKDEM
Gemi inşa sektörü dendiğinde zihinlerde erkek yoğun bir iş kolu canlanıyor hiç kuşkusuz. Bu algının yanlış olduğunu söylemek pek de mümkün değil maalesef. Zira sektördeki erkek çalışan sayısıyla kadınlarınki kıyaslandığında ciddi bir oransal farktan söz etmek mümkün. Elbette bunun en önemli nedeni, sektörün genel olarak kol emeğine dayalı bir üretim temeline dayanıyor oluşu. Ancak mühendisliklere ve beyaz yakalı çalışan sayılarına baktığımızda da benzer bir durum göze çarpıyor.
Bu olumsuz görünüme karşın gemi inşa sektöründe kadınların varlığı her geçen gün artıyor. Dahası, elde ettikleri başarılarla son derece önemli görevlere gelen kadınlar sektörün çehresini ve yaklaşımlarını değiştiriyor. O isimlerden biri de GİSAŞ Gemi İnşa Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Türkan Manasır Öz.
GİSAŞ son derece önemli bir şirket: Tuzla Gemi İnşa, Bakım ve Onarım Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren tersaneler ve yan sanayi kuruluşlarının katılımıyla kurulan bir ortaklık. Bu önemli şirket, bölgede bulunan tüm tersanelere römorkajdan liman hizmetlerine, çevre danışmanlığından uygun fiyata hammadde tedarikine kadar pek çok önemli hizmet sunuyor. İşte bu önemli şirketin en tepesinde bulunuyor Türkan Manasır Öz. 2017 yılından bu yana görevini başarıyla yerine getiriyor ve kendine has detaycı yaklaşımıyla sektöre çok önemli katkılar sunuyor. Peki, bir kadının erkek yoğun bir sektörde bu noktaya gelmesinin altında nasıl bir serüven yatıyor?
Türkan Manasır Öz’ün genç bir çevre mühendisi olarak üniversiteden mezun olmasıyla başlıyor her şey. Sektörle bağlantısı, 2007 yılında çalışmaya başladığı bir danışmanlık firmasında Tuzla bölgesi ve tersanelerle ilgili projenin başına getirilmesiyle kuruluyor. Yaklaşık on üç yıl önce, üniversiteden yeni mezun olmuş genç bir kadın olarak, sektörün çevre mevzuatına uyumu adına önemli görevler üstleniyor Manasır Öz. Karşısında yirmi beşten fazla tersaneyi ve onların uyumlanması gereken çok ciddi bir çevre mevzuatını buluyor. Tabii Türkan Manasır Öz’ün işinin ne kadar zor olduğunu günümüz koşullarıyla değerlendirmek pek de doğru olmaz. Bugün tüm dünyada çevreye yönelik olarak gelişen pek çok duyarlılığın, yaklaşımın ve dikkatin o zamanlar esamesinin bile okunmadığını özellikle belirtmek gerek.
Manasır Öz, işte bu şartlarda başlıyor gemi inşa sektörüne yönelik çabalarına. Çalıştığı firma adına, bölgedeki tüm tersanelerin çevre mevzuatına uyumu konusunda elinden geleni yapıyor. Bu dönemdeki çalışmaları sayesinde de kendini göstermeyi başarıyor. Yalnızca tersanelerin çevre mevzuatıyla uyumunu sağlamakla uğraşmıyor, aynı zamanda eskimiş bir bakış açısını yok ederek sektöre çevre duyarlılığını taşımak için çabalıyor. Bu açıdan pek çok zorlukla da karşılaşıyor elbette. Hemen hemen tüm tersane patronlarıyla uzun süren, değişimlerin gerekliliğini anlatan toplantılar yapıyor. Tüm yeni süreçlerde olduğu gibi başlangıç hiç de kolay olmuyor. Çevreyle ilgili yenilenen mevzuatlar ve artık işlerin çok daha sıkı bir şekilde ilerlediği gerçeğini kabullenmek zaman alıyor. Ancak Türkan Manasır Öz yılmıyor. Tek tek anlatıyor bütün gelişmeleri ve yapılması gerekenleri. Kurallara uyulmazsa karşılaşılacak cezai yaptırımlar, gerekli yatırımların yapılması halinde elde edilecek kazançlar, daha da önemlisi çevreye duyarlı üretim politikalarının sosyal etkileri…
Bu şartlara rağmen GİSBİR yönetiminden büyük destek alıyor Türkan Manasır Öz. Yönetim kurulu toplantıları da dahil olmak üzere her platformda söz hakkı veriliyor kendisine. Bunun da ötesinde, GİSBİR toplantılarında “çevre konusunda geride kalmayacağız” vizyonu her zaman ön planda tutuluyor. Bütün bu gerekli yatırımların önemini zamanla diğer patronlar da anlıyor elbette. Bu sırada da Türkan Manasır Öz’ün çalışkanlığı, inatçılığı, mücadeleciliği dikkatlerden kaçmıyor. Sonunda bir teklif sunuluyor işiyle dikkat çeken bu genç kadın profesyonele.
“Bu hizmeti dışarıdan tek tek sunma; tüm tersanelerin ortak olduğu GİSAŞ’da bir çevre birimi kurup içeriden hallet bu işi.” Bu teklif bir-iki yıl sürüncemede kalıyor. Ardından mevzuatta yapılan değişiklikle her tersanede bir çevre mühendisi olması ya da çevre faaliyetlerinin ortak bir birim aracılığıyla yürütülmesi zorunluluğu getiriliyor. Bu değişiklikle birlikte de Türkan Manasır Öz’ün GİSAŞ serüveni başlıyor. GİSAŞ Çevre Birimi’ni kurmak üzere görevlendirilen Manasır Öz, hemen sıvıyor kolları: Çevre, kimya ve su ürünleri mühendislerinden oluşan bir birim kuruyor. Böylece sektörün çevre kültürü ve çevre mevzuatı kapsamındaki tüm uyumlaştırma kurallarını oluşturuyor.
Sonuçta Türkiye’de butik çevre hizmeti veren, gemi inşa sektörünün bu alandaki tüm sorunlarına yanıt bulan, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekse İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından farklı gözle bakılan bir kurum oluşturmayı başarıyor Türkan Manasır Öz. GİSAŞ Genel Müdürlüğü serüveni de bu başarıların ardından başlıyor. Tabii bunda Türkan Manasır Öz’ün yıllar içinde sağladığı güven ve çalışkanlık da önemli bir etken oluyor. Uyum süreçleri başarıyla tamamlanıyor, çevre mevzuatı nedeniyle alınan cezalar azalıyor. Böylece 2017’nin mayıs ayında başlayan genel müdürlük görevi, yüz elli kişinin çalıştığı, sektörün en önemli kuruluşlarından biri olan GİSAŞ’ta bugünlere kadar geliyor. Bu önemli görevle beraber; GİSBİR Yönetim Kurulu’nun en önem verdiği konulardan biri olan çevre konusundaki başarıları, Türkan Manasır Öz’e aynı zamanda GİSBİR Çevre Komisyon Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği gibi önemli görevlerin de sorumluluğunu getiriyor.
Türkan Manasır Öz, diğer tüm kadınlar gibi, benzer konumlarda yer alan erkeklerden çok daha fazla çalışarak geliyor bugünlere. Bir kadın olarak zorlu çalışma koşullarına eklenen ev sorumluluklarının da üstesinden gelmeyi başarıyor. Elbette bu süreçte eşinden ve ailesinden de destek alıyor. Gemi inşa gibi canlı bir sektörde, GİSAŞ gibi 7/24 çalışan bir şirkette üst düzey yöneticilik yaparken, ailesinin ve her şeyden önemlisi çocuğunun sorumluluğunu da taşıyor.
Kısacası erkek egemen bir topluma rağmen, zorlukların karşılıklı destekle aşıldığı bir aile yapısıyla gemi inşa sektörünün çehresini değiştiriyor Türkan Manasır Öz, tıpkı diğer kadınlar gibi.