Son dönemde imza attığı projelerle dikkatleri üzerine çeken Norse Group, dünyada bir ilki gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Norse, Norveç merkezli Westcon Tersanesi’yle ortak yürüttüğü hidrojenle çalışan feribot projesinin dizayn ve inşa süreçlerinde yer alıyor. Şirketin Genel Müdürü Mustafa Süngü, söz konusu projeyi ve Norse bünyesindeki şirketlerin gelecek planlarını anlattı.
Üç farklı alanda faaliyet gösteren üç şirketi bünyesinde barındıran Norse Group, özellikle Norveçli firmalar için dikkat çekici gemi inşa projeleri yürütüyor. Dizayn, gemi inşa ve çelik işleme alanındaki başarılı çalışmalarıyla sektörde kendine yer edinmeyi başaran şirketin şimdiki hedefiyse Norveçli ortağı Westcon Tersanesi’yle beraber dünyanın ilk hidrojen yakıtlı feribotunu inşa etmek. Şirket, projenin gerek dizayn gerekse inşa aşamasında önemli görevler üstlenmiş durumda. Tamamen hidrojenle çalışacak olan geminin eylül ayında suya inmesi planlanıyor. Norse Group Genel Müdürü Mustafa Süngü’yle bu önemli projenin detaylarını konuştuk.
Norse Group hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyet alanlarınız nelerdir? Ortaklı bir şirket yapınız var, bunu da biraz açıklayabilir misiniz?
Norse, üç şirketten oluşuyor. Bünyemizde Norse Dizayn, Norse Gemi İnşa ve Norse Çelik olmak üzere üç faal şirket ve dolayısıyla üç farklı faaliyet alanı var. Gemi inşada, kendi tesislerimizde projelerimizin blok imalatlarını gerçekleştirerek çelik işleme çalışmalarımızı yürütüyoruz. Dizayn tarafında, Norse’nin inşa ettiği projelerde ana dizayn ve detay dizayn işlerinin yürütülmesinin yanı sıra Türkiye ve Norveç’teki bazı tersanelere de mühendislik hizmetleri, üretim resimlerinin hazırlanması, üç boyutlu modelleme hizmetleri sunuluyor. Lokomotif şirketimizde Norveçli ortağımız Jon’la çalışmalar yürütüyoruz. Kendisi uzun yıllar Türkiye’den Norveç’e inşa edilen projelerde yönetici olarak görev aldı. Kendisiyle o süreçte tanıştık ve bugün birlikte pek çok başarılı projeye imza atmaktan mutluluk duyuyoruz.
Henüz tersane yatırımınız bulunmuyor, gelecekte bu yönde bir yatırım planınız var mı?
Evet, halihazırda bir tersane yatırımımız bulunmuyor ancak denize kıyısı olmayan bir bölgede, Gebze’de 10 bin metrekareye kurulu fabrika alanımızda projelerimizin blok imalatlarını gerçekleştiriyoruz. Bu imalatın yanında teçhizat imalatlarını da bu tesislerimizde sürdürüyoruz. Yıllık çelik işleme kapasitemiz 6 bin ton. Önümüzdeki süreç için elbette bir tersane yatırımı planlıyoruz ve bunun için çalışmalar yapıyoruz.
Biraz da projelerinizden bahsedelim. Son dönemde imza attığınız işler nelerdir?
2019’un son iki çeyreği ve 2020’nin ilk üç çeyreği bizim için dolu dolu geçti. Bu süreçte, balık çiftliği servis botu dediğimiz, kendi dizaynımız olan iki teknenin inşasına başladık. İlkini 2020 Ocak’ta, ikincisini de mayıs ayında Norveç’e ihraç ettik. Hali hazırda, sözleşmesini imzaladığımız 34 metre boyunda, 14 metre genişliğinde somon balığı çiftliği için servis botu inşa çalışmalarımız devam ediyor. Aynı dönemde Norveç’in en büyük tersane gruplarından Westcon için de iki adet feribotun inşasını gerçekleştirdik. Burada Westcon Tersanesi’ne ayrı bir parantez açmak istiyorum; Westcon, Norveç’in en önemli tersane gruplarından biri. Bünyesinde dört adet tersane bulunuyor. Petrol platformları tamir ve inşası konusunda Avrupa’nın en bilinen markaları arasında yer alıyorlar. Bunların yanında, Norveç’teki dört büyük feribot operatörüne yenilenebilir enerjiyle çalışan feribot inşa eden Westcon Tersanesi, bataryalı sistemlerin dışında hidrojenle çalışan feribot inşası için de proje yürütüyor. Norse de dünyada bir ilk olma özelliğine sahip bu projenin ortaklarından biri konumunda. Böyle bir projede yer almaktan da ayrıca gurur duyuyoruz.
Bu projeyi biraz açabilir misiniz? Projenin hangi aşamasında yer alıyorsunuz?
Projenin ana dizaynı LMG tarafından gerçekleştirildi. Hidrojen yakıtlı feribot projesinde biz hem inşa sürecinde hem de dizayn kısmında önemli bir rol üstlendik. Projenin detay dizaynları, üç boyutlu modellemeleri ve üretim resimlerinin hazırlanması çalışmaları Norse Dizayn tarafından gerçekleştirildi. Projemiz aynı zamanda prototip bir proje. Prototip projelerde çok fazla revizyonla karşılaşıyorsunuz. Üretim birimi ve dizayn ekibinin koordinasyonu böylesi projelerde büyük öneme sahip. O nedenle dizayn şirketimizin burada yaptığı çalışmalar son derece değerli. Projedeki diğer ortaklarımız da üretim ve dizayn ofisinin birbirine yakın olmasının avantajını böylece görmüş oldu. Sister iki gemiyi kapsayan proje dahilindeki ilk geminin inşasına 2019 Ekim ayında başladık, 23 Temmuz 2020 tarihinde gemimiz suyla buluştu. İlk feribotumuz elektrikli olmasının yanında hidrojenle çalışacak tüm donanıma da sahip. Proje kapsamındaki ikinci feribotumuz ise tamamen hidrojen yakıtla çalışır halde olacak. Belirttiğim gibi, prototip bir proje olmasından dolayı her iki feribotta da aynı bütçelerin harcanmaması adına böyle bir yola gidildi. Hidrojen sevk sistemli gemimizin başarılı olmasının ardından sister feribotumuz da hidrojenle çalışır vaziyete geçecek. Tamamen hidrojen yakıtla çalışacak olan gemimizin de eylül ayında suya inmesini planlıyoruz. Projedeki tüm ortaklar olarak başarılı bir çalışma olacağına inanıyoruz.
Hidrojen yakıtın diğer sevk sistemlerine göre farkı ve avantajı nedir?
Hidrojen çok daha kolay bulunabilen bir yakıt türü olarak ön plana çıkıyor. Son dönemde bataryalı gemilere ciddi bir yatırım olduğunu görüyoruz. Ancak bu projelerin ortak sıkıntısı gemilerin seyir mesafesinin kısa olması. Çok büyük hacimli bataryalara ihtiyaç duyuluyor. Hidrojenle bu problem bir nebze aşılmış oluyor. Hidrojen likit halde gemi üzerinde kolayca depolanabilir özellikte. Yine hidrojenden elektrik enerjisi elde ederek bataryaları şarj etmeniz ve seyir mesafenizi artırmanız mümkün oluyor. Hidrojenle, daha uzun mesafelere yeşil enerjiyle ulaşmanız mümkün hale geliyor diyebiliriz.
Hidrojen sisteminin montajı Norveç’te mi gerçekleştiriliyor?
Norse olarak hidrojen sistem montajını da biz burada gerçekleştiriyoruz; Norveç’e mobilya, hidrojen sisteminin elektronik montajlarının yapılması, bataryaların montajı gibi işler kalacak. Burada şunu da belirtmekte fayda var; bu tür projelerde know-how çok önemli. Projeyi paydaşlarıyla birlikte geliştiriyorsunuz ve bunun bir parçası oluyorsunuz. Biz bu projeden önemli bilgi ve beceri kazanımları sağladık diyebilirim. Bu kazanımlar muhakkak bizi piyasada farklı kılan özelliklerimizden biri olacaktır.
Son olarak gelecek projelerinizden bahseder misiniz?
İnşası devam eden balık çiftliği servis botu projemiz bulunuyor. Orada da bir yenilik söz konusu; dizel elektrik sistemle batarya uygulamalarının birlikte kullanıldığı hibrit bir tasarım geliştirdik. 2020 yılının sonunda projeyi teslim etmeyi amaçlıyoruz. Norveç’te bu tür projelerin değer kazandığını ve tercih edildiğini gözlemliyoruz, bunun da bizim için önemli bir avantaj olacağını düşünüyoruz. Balık çiftlikleri için geliştirmiş olduğumuz balık çiftliği servis botları için bazı görüşmeler yapıyoruz ve yıl sonuna doğru en az iki tane proje için imza atacağımızı düşünüyoruz.