Başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkelerden üçüncü ülkelere söküm için giden gemi sayısında hızlı bir artış yaşanıyor. Gemi sahiplerinin bu yöndeki tercihinde, regülasyon yaptırımlarından kaçınma, söküm ile iş sağlığı ve çevre maliyetlerinin daha düşük olması önemli rol oynuyor.
Gemiler deniz ticaretinin yüzde 90’ını taşıdığı için küresel ekonomi için hayati önem taşıyor. Ancak tankerler ve diğer büyük gemiler hurdaya çıktığında çok ciddi bir deniz kirliliğine neden olabiliyor. Özellikle gemi geri dönüşüm konusunda çevresel regülasyonların daha gevşek olduğu ülkelerde riskler daha da artıyor. Yapılan araştırmalar, yabancı bayrak altında çalışan gemi sayısında son yıllarda çok ciddi bir patlama yaşandığına işaret ediyor. Bu uygulama katı çevre regülasyonlarına sahip ülkelerde armatörlerin gemilerini daha ucuz bir şekilde söktürmelerine olanak sağlıyor.
AB ülkelerinin yanı sıra ABD, Güney Kore ve Japonya da dahil olmak üzere zengin ülkelerdeki işletme sahipleri, küresel deniz ticaret filosunun büyük çoğunluğunu kontrol ediyor. Şanghay Denizcilik Üniversitesi’nin araştırmasına göre; 2014 ve 2018 yılları arasında söküme giden gemilerin yüzde 80’inin çevre, çalışma ve güvenlik konularındaki regülasyonların zayıf olduğu Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’da geri dönüştürüldüğü görülüyor.